30 Kasım 2010 Salı

Türkan Işık Yolcusu

Geçtiğimiz gün galasına katıldığım oyun beni inanılmaz derecede büyüledi. 
İlk defa bir tiyatro sahnesinde gözyaşlarıma hakim olamadım...


Ayşe Kulin'in Prof. Dr. Türkan Saylan'ın hayatının  bir bölümünü kaleme aldığı romanı " Tek ve Tek başına Türkan"  tiyatro eserine dönüştürüldü. Dilek Türker gibi güçlü bir oyuncunun Türkan Saylan'ı canlandırdığı bu eserde; bu memleket için, insanlarımız için ve dünya için Prof. Dr. Türkan Saylan'ın büyük çabasını daha da iyi ve çok daha derin bir şekilde anlayabiliyoruz. 


Emeği geçen dev kadroyu tebrik ediyor ve herkese şiddetle oyunu görmelerini tavsiye ediyorum.





19 Kasım 2010 Cuma

P&G's Live Classes

Procter&Gamble (P&G) bu sene ikincisisini kez Boğaziçi, Sabancı ve Koç Üniversiteleri'nde, birçok alanda öğrencilere P&G Business School başlığı altında case study'lerden oluşan bir seminer düzenliyor. P&G Business School başlıklı projelerinin bu sene amacı ise 3000 (3.-4. sınıf lisans ve yüksek lisans) öğrenciye ulaşabilmek ve P&G yöneticilerinin, satış, finans, pazarlama, üretim ve lojistik alanlarında çalışmak isteyen öğrencilerle tecrübelerini paylaşacakları bir platform oluşturabilmek.



P&G'yi hepimiz biliriz; çünkü her ürünü kendi yaptıkları araştırmaya göre 100 evden 92'sinde mevcut. Hedefleri ise diğer %8'i bulmak. Nedir P&G ürünleri; Orkid, Gilette, Braun, Prima, Pantene, Clear, Ariel, Duracell vb.



Geçtiğimiz hafta "Marketing" başlıklı seminerlerine katıldım. İki tane brand manager konuşmacı olarak katıldılar. İki bölümden oluşan seminerin ilk bölümünde P&G şirket olarak detaylı bir şekilde dinleyicilere aktarıldı. Çalışma ortamları, organizasyon düzenleri, prensipleri gibi birçok konudan bahsedildi. Ardından ikinci bölümde P&G'nin yeni ürünlerinden biri olan "Fairy" üzerine case study yapıldı. Soruları bilenlere hediye var dediler. Hediyeler de; İpana, Gilette Traş Köpüğü gibi P&G ürünleriydi :)



P&G'nin düzenlediği bu seminerler ile görüyoruz ki artık birçok uluslar arası şirket bünyesine katacağı insan kaynağını bulabilmek için yeni mezunlara doğru adımlar atıyor. Böylelikle öğrencilerin daha bilinçli başvuru yapmaları sağlanıyor ve öğrencilere FMCG sektörünü daha yakından tanıma fırsatı verilmiş oluyor.

18 Kasım 2010 Perşembe

Astrolojiyi seviyorum!

Kim ne derse desin, isterlerse mantık dışı olduğunu iddia etsinler. Benim astrolojiye büyük ilgim var. Kimileri "yok öyle bişey ya" deseler bile, evet, bence" temel özellikler çerçevesinde" tüm insanlık 12 kategori.


Çok uzak gelir astroloji bazılarına, hatta yavan ve değersizdir kimileri için. Deneyimlediğim bir örnek : İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği bölümü öğrencileri her yıl seminer düzenlerler. Bu seminerlerde genellikle prestijli şirketlerin CEO'larını İnsan Kaynakları müdürlerini veya yardımcılarını, Satış-Pazarlama uzmanlarını ağırlarlar. Ben de onlardan birine katıldığımda Silk&Cashmere'in Yönetim Kurulu Başkanı Ayşen Zamanpur o gün konuşmacılardan biriydi. Belli bir dönem başka şirketlerde çalıştıktan sonra kendi şirketini kurduğu süreci anlatıyordu. Ben de enerjisinden ve girişiminden çok etkilenmiştim. Son soru için yanımdaki oturan bir arkadaşa mikrofonu uzattılar ben de o süreçte burcunu da sormasını rica ettim. Dönüp bana " ben öyle sorular soramam" dedi :) Garipti! :)


Her burç kendi içinde bir küme gibi. Tabi ki her insan birbirinden farklı; çünkü yetiştirilme tarzlarının, eğitim şartlarının, ekonomik şartların kişiliğimiz üzerinde önemli etkisi var. Ama temelde aynı burçtan olan birçok kişi aynı temel özelliklere sahiptir. Bunu metaforik olarak pastalar gibi düşünebiliriz. Meyveli pasta, çikolatalı pasta, çilekli pasta, krokanlı pasta gibi birçok çeşit pasta vardır. Ama temelde pastadır o. Farklı olan tek şey üzerine/içine koyduğunuz malzemedir ama temelde hamuru aynıdır.


Ben yay burcuyum. Bir yay burcu ile tanıştığımda da bunu hissedebildiğimi düşünüyorum nedense. Aynı şeylere gülüyorsunuz, aynı şeyleri konuşmaktan zevk aldığınızı fark ediyorsunuz. Bu durum bence iki şekilde sağlanabilir : Ya burçlarınız aynıdır ya da yukarıda bahsettiğim yetiştirilme tarzlarınız, eğitim şartlarınız vs birbirine çok paraleldir.


Radyonuzda manuel olarak frekans ayarlamaya çalıştığınızı düşünün. Frekansların bazılarında hiçbirşey duyamazken, kiminde duyduğunuzu anlamdırabilirsiniz ama ses hala cızırtılıdır. Bir kısmında da ses o kadar berraktır ki... İşte orada bırakırsınız artık arayışınızı. Doğru frekansınızı artık bulmuşsunuzdur çünkü. Hayatınızda çok yakın dostlarınızla , hayatınızın aşkıyla tanışma evresini bu duruma benzetirim hep.


Günlük burç takipçisi asla değilim ya da geleceğim ile ilgili yorumları okumam; çünkü onlara inanmıyorum. Onlar biraz astrolojinin sosyal hayattaki varlığını sürdürebilmesi için yapılan ufak oyunlar gibi geliyor bana. Ama kesinlikle 12 kategori olduğumuza inanıyorum. Aksini iddia eden olursa biri bana neden her oğlak burcunun insiyatiften kaçınan, çalışkan insanlar olduğunu açıklasın lütfen :)